29 Ocak 2009 Perşembe

Max Payne

Az önce izledim. Evet filmi var Max Payne'in. Yorum yapıcam hıhı. Aa Mhar. Naber Mhar? Neyse yoruma geçiym.

Ol-ma-mış!

Can'a yazdığım satırlarla başlamak istiyorum:


The One and Only Maelstorm 3.5 Released!! - http://www.birfikrimizvar.com YENI SORU!!:
ben süper film yapardim max payne'e
The One and Only Maelstorm 3.5 Released!! - http://www.birfikrimizvar.com YENI SORU!!:
ya nasi kaçirmislar ki
The One and Only Maelstorm 3.5 Released!! - http://www.birfikrimizvar.com YENI SORU!!:
yani noire bi grafik havasi var gibi
The One and Only Maelstorm 3.5 Released!! - http://www.birfikrimizvar.com YENI SORU!!:
ama max payne oyunlarini max payne yapan nedir
The One and Only Maelstorm 3.5 Released!! - http://www.birfikrimizvar.com YENI SORU!!:
bloguma yaziym ya dur
Evet yaziyorum. Nedir abicim nedir? Max Payne'i uuu bullleetttiiimeee dışında güzel kılan nedir?

Söylüyorum. Havasıdır. Havası nasıldır. Karanlıktır. Mesela nedir? Max sürekli düşünür. Çünkü Max delidir. Kafayı yemiştir. Sıyırmıştır. Normal değildir. İnnsan değildir abicim. Adam karısını ve kızını kaybetmiştir, bunu yapanları bulurken 2 katı delirmiştir; sürekli ağrı kesici alması da cabasıdır. Yalnızdır, düşünür. Düşündükçe karışır. Karıştıkça dibe sürüklenir. Sürüklendikçe düşünür. Arada çıkış noktaları arar. Ama aradığı her çıkış, adeta bir karabasan gibi, onu kaderinin kara girdabına geri götürür. En güzel (c wat i did thar??) örneği de Mona Sax'tir.

Neyse, şimdi film güzel de.. hani Max'in düşünceleri? Hani? HANİ?! Yok. Yok! Olsa, olsa ah olsa! Şöyle adım başı bişiler düşünse, o bayık gevrek sesiyle söylese.. Hayır. Öyle düşünüyor biz de tahmin ediyoruz "benncee şu an çok üzgün :D::DD" diye. Oysa adamın orda 2 bayık adam felsefesi yapıp içimizi karartması lazım.

Sonra o Mona nedir ya. Mona olmamış. Ol-ma-mış. Ben Max Payne'deki Monayı istiyorum. Karısını kaybettiği için Max'e acıyıp ondan inceden sevgi bekleyen bu kadını değil; soğuk, kalpsiz orospunun (meslek değil tabi bu laf) teki olan Mona Sax'i istiyorum.

Bi an, sadece bi an, BB iyi adam çıkacak sandım, laflar hazırlıyodum, o küçük minik an bitti ve ben öyle olmayacağını anladım ve oh dedim, oh, bişeyi de anlamışlar.

Bazı sahnelerin Max Payne'deki çizgiroman sahnelerini andırması güzeldi, bence iyi bi göndermeydi. Öte yandan Max hiç ağrı kesici almadı. Bu kelime oyunundan hiç bahsedilmedi. Eksi puan. Her yerde gönderme var mıydı, arkaplanda sürekli rahatsız edici kelimeler geçiyo muydu dikkat etmedim, bakmak lazım. Ama bi yerde Show Them No Mercy gibi bişi vardı onu hatırlıyorum. Bi de daha iyi oyunculuk lazımdı bence. Benim rahatsız olmam lazımdı bu filmde. Olmadım. Çoğu yeri afedersiniz odun gibi izledim. Sonra rüyalar.. Hani hani? Oyunda bile insan bi garip oluyodu. Bence olmamış. Ayrıca Max daha uzun suratlı bi tip. Tipini de benzetemedim vallayi. Çatışma sahneleri de gayet çakmaydı. Güzel bullet time yoktu.

Film vasat bir aksiyonun ötesine geçememiş. Ne sinemaya yeni bi karakter kazandırmışlar, zira 2 kere kendi kendine düşünmesi dışında bi olayını göremiyoruz Max'in; ne de oyundaki karakteri aktarabilmişler. Müthiş bir potansiyel fütursuzca harcanmış. Belki ikinci filmi başka biri yapar da bi halta benzer.

Hiç yorum yok: